Şanı yüce Rabbimiz Kuranda evrenle ilgili sahneleri anlatır .Bu sahneler de Allahın azemeti,kudreti ,egemenliğinin sınırsızlığı , sanatının inceliğini , varlık alemini kuşatması anlatılır. Bu durum Allahın varlığının ve var olma gerekliliğinin ifadesidir. . (O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece “Ol!” der, o da hemen oluverir. (2/117) Var olmak için hiçbir şeye ihtiyacının olmadığı( Samed) nın
(daha&helliip;)
Şayet Peygamberin ölümünden 200 yıl sonrasında horasandan Buhari diye biri kalkıp Mekkeye gelip RİVAYET- SÖYLENTİ toplamasa idi ve ondan sonrada hiç RİVAYET KÜLTÜRÜ oluşmasa idi ve bu güne kadar gelinse idi Bu gün yaşayan insanlar doğal olarak şu soruyu soracaktı. ^^ Kardeşim bu dinin peygamberi yaşamadımı, bir şeyler söylemedi mi , ona ait neden resim yazı gibi onu tanıyacağımız şey yok
(daha&helliip;)
Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla. Bundan yaklaşık bin dört yüz yıl önce, Arabistan Yarım Adasın’da, Mekke’de; İnsan ve toplumu bozulmuş ve iyice azmışken, birgün beklenmedik bir şey oldu. Bir ses duyuldu ; 1- Ey insanlar Rahman / her şeyi sevgi ile yaratan ve Rahim / sevgi ve merhameti oldukça bol olup, bütün yarattıklarına “Hakkın dağıtınmında adaleti uygulayan” Allah’ın adıyla
(daha&helliip;)
Nevzuhur; yeni ortaya çıkmış zuhur etmiş anlamında kullanılan (aslında günümüz Türkçe’sinde pek kullanılmayan) bir kavram. Aslına bakarsanız son zamanlarda bu kelime de yeniden zuhur etti. Velhasılı zuhur eden kelime olsun mehdiler, mesihler zuhur etmesin de… Kelime üzerinde bu kadar durmamın sebebi, “nevzuhur”u özellikle din bilgini olduğu iddiasında olanlardan son zamanlarda cümle içerisinde o kadar çok duydum ki bana artık konuyla
(daha&helliip;)
“ Benim kalbim temiz” sözünü hemen hemen herkes bilir. Birçok insan “benim kalbim temiz, benim kimseye zararım yok ya da Allah içimi biliyor ” gibi kalıplaşmış olan bu sözleri söyleyerek vicdanlarını rahatlatmaya çalışır. Kendisini, temiz kalpli biri olarak ilan ederek, çevresinde bulunan insanları da buna inandırmaya çalışır. Fakat Kur’an’ı Kerim’e baktığımızda, Allah’ın emir ve yasaklarını gerektiği gibi yerine getirenlerin ve
(daha&helliip;)
Allah tüm peygamberlere gönderdiği dinin adının, İSLAM olduğunu söyler. Yani Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanların ortak dinin adı İSLAM dini olduğunu Kur’an dan anlıyoruz. Kur’an, Allah indinde tek din İslam dır der. Çünkü bu kelimenin anlamı teslimiyet ve Allah a itaat anlamındadır. Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman ismi ise, peygamberlere indirilen şeriatın ismidir. Her şeriat ne yazık ki, Allah ın dinini hurafe
(daha&helliip;)
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun Bismillahirrahmanirrahim. ‘‘Ikra’bismi rabbikellezî halak ! ” Alak 1 Böyle başlar Kur’an. Resulullaha söylenen ilk ayetlerdir bunlar. İlk seslenişler… ”Oku ! ” der Rahman, oku. ”Yaratan Rabb’inin adıyla oku ! ” Ancak günümüzde ise, insanlar bu çağrıya pek önem vermezler. Halbuki ne kadar da gaflet içindedirler ! Kur’an’ın ilk emri ” OKU ” iken.
(daha&helliip;)
Kur’an-ın içerisindeki msj’dır önemli olan, içeriğinden uzaklaştırıp arapca okutan ve bilip bilmeden insanları Allah ile korkutup günah diye bir musiki şeklinde okutmaya zorlatan, hocayım diye gezinen şarlatanların en ünlü mazereti (Mealllerde hatalar var) demeleridir. Ama ne gariptir ki hiçbiri de o hataları görüp düzeltme gayretinde bulunmaz. Bütün ayetlerin üzeri (Mealllerde hatalar var) sözüyle kapatılıyor. Resmen Allah size içi boş bir
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- …
- 35
-