Selam Azizim, Konu “hadisler” olunca yazıyı uzun tutmak zorunda kaldım. Şunu yazmazsam eksik kalır, bunu yazmazsam soru işaretleri oluşur derken, bir bakmışım 3 bölümlük bir yazı olmuş. Okunması kolay olsun diye başlıklara ve maddeciklere ayırdım. Aynı şeyleri farklı şekilde anlattığım yerler olacak canlar. Bu gerekli, zira hep aynı yerden darbeyi yiyiyoruz. Başta “arz metodu” ile ilgili bilgiler vericem. Sonra çılgınlar
(daha&helliip;)
İsrailoğulları, kur’anda en fazla zikri geçen kavim olması itibari ile belirginlik kazanan bir kavimdir. Bu kavimle ilgili anlatımlara baktığımız zaman, bir insana has ne kadar olumsuz özellikler varsa bu kavim üzerinden anlatıldığı görülür. Kur’an israiloğullarını anlatırken onların ne kadar nankör bir kavim olduklarını bizlere deşifre etmek amaçlı olarak anlatmış olabileceği gibi , onların’da insan olması nedeniyle kitaba ve elçilere yapmış
(daha&helliip;)
Bazı inananlara göre dinden çıkan insanlar öldürülmelidir, bunun doğruluğunu veya yanlışlığını elbette Kur’an’ın hakemliği ile tespit edebiliriz..Ayetlerden anlaşılmaktadır ki, dinde zorlama yoktur ve dileyen inkar edebilir.. Onlar ki inandılar, sonra küfre saptılar; yine inandılar, tekrar küfre saptılar, sonra da küfrü artırdılar; işte Allah onları affetmeyecek, onları hiçbir yola kılavuzlamayacaktır. – Nisa 137 Bu ayette de inanmış kişilerin mürted olduktan sonra tekrar inanmaları için
(daha&helliip;)
Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl! Hiç kuşkusuz, sen, en doğru yol üzerindesin (ZUHRUF 43) Kur’an’da yukarıdaki ayetteki ifadeyle Allah’ın kitabına ve Allah’a sarılmak zikredilir… Kur’an’daki bu ifadeyi sarılmak olarak çevirmek sadece bir yorumdur. Sarılmak, yapışmak, dayanmak şeklinde de çevrilebilir. Ama önemli olan buradaki mesaj yani “sarılmak”tır. Yani, kitaba sarılın o sizi annelerinizin size sarılmasından daha çok sarılır. Bir annenin çocuğuna
(daha&helliip;)
Allah Kur’an ın tümüne iman etmiş görünüp de, hurafe inançlarını yaşamaya devam etmek için, ayetlerin bir kısmının üstünü örten, görmezden gelenlere Kur’an kâfir der. Yani Kur’an ın tüm ayetlerine, koşulsuz ve şartsız iman etmemizi ve hayata geçirmemizi emreder. Peygamberimiz e iman eden bir kısım Ehli kitap, kendi hurafe inançlarına da iman etmeye devam etmek istemişlerdi. Bunu Allah asla kabul etmedi
(daha&helliip;)
Felsefe ve teolojik tartışmalar Tanrının varlığını ve onun Mutlak iyi olduğunu savunur ve Dünya da ki kötülüklerin varlığının hiçbir şekilde Tanrının varlığı ile bağdaştırılamaz olduğunu savunan görüşler günümüzde hala iyilik ve kötülüğün varlığı konusunda uzlaşamamışlardır. Kendimce sebebini sorguladım. Sizinle paylaşmama izin verin. Nereden geldik. Niçin buradayız. Nereye gidiyoruz. Sorularına cevap veremediğimiz sürece bu konuda uzlaşmayacağız. Özellikle Uzak doğu kökenli, Ağaç
(daha&helliip;)
Şayet Peygamberin ölümünden 200 yıl sonrasında horasandan Buhari diye biri kalkıp Mekkeye gelip RİVAYET- SÖYLENTİ toplamasa idi ve ondan sonrada hiç RİVAYET KÜLTÜRÜ oluşmasa idi ve bu güne kadar gelinse idi Bu gün yaşayan insanlar doğal olarak şu soruyu soracaktı. ^^ Kardeşim bu dinin peygamberi yaşamadımı, bir şeyler söylemedi mi , ona ait neden resim yazı gibi onu tanıyacağımız şey yok
(daha&helliip;)
Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla. Bundan yaklaşık bin dört yüz yıl önce, Arabistan Yarım Adasın’da, Mekke’de; İnsan ve toplumu bozulmuş ve iyice azmışken, birgün beklenmedik bir şey oldu. Bir ses duyuldu ; 1- Ey insanlar Rahman / her şeyi sevgi ile yaratan ve Rahim / sevgi ve merhameti oldukça bol olup, bütün yarattıklarına “Hakkın dağıtınmında adaleti uygulayan” Allah’ın adıyla
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 42
- 43
- 44
- 45
- 46
- …
- 136
-