Kur’an öyle rehber ve yol gösterici bir kitap ki, onu anlayarak, bilerek ve düşünerek okuduğumuzda, gönül gözümüzü açacağını ve o Kur’an ın NURU ile gönlümüzü aydınlatacağını anlatır bizlere. Yazıma başlamadan önce, sizleri peygamberimizin yaşadığı dönemi düşünmeye davet ediyorum. Acaba peygamberimiz, Allah tan elçilik görevini almadan önce ne konumdaydı. Yani peygamberimiz yoldan sapmış, sanı ve rivayetlerle yaşanan Yahudi ya da Hıristiyanlık
(daha&helliip;)
Sizlere şöyle bir söz söylesem ve desem ki, Kur’an Müslümanlığı diye bir sapıklık çıktı, sakın bu düşünceye alet olmayın, sözlerine inanmayın. Bana ne dersiniz? Ne yazık bu sözleri söyleyen, büyük bir çoğunluk ve toplumda söz sahibi önemli kişiler var. Gelin bu sözler üzerinde birlikte, Kur’an ı rehber alarak düşünelim. Acaba bir Müslüman, yalnız Kur’an Müslüman ı olmayıp da, başka kaynak
(daha&helliip;)
Kur’an da Savaş konusu Kuran’ın belki de en çok suistimal edilen ayetleri savaş ile ilgili olanlardır. Bu ayetleri Müslüman olmayanlar Kur’an’ın şiddet içeren bir kitap olduğu konusunda delil olarak kullanırken tarihte dini kullanarak bir takım siyasi kazanımlar elde etmek isteyen bazı Müslümanlar da yine bu ayetleri su istimal ederek pek çok savaş ve zulme kapı aralamışlardır. Her halükarda savaş yok
(daha&helliip;)
İslam toplumları olarak, ne yazık ki yüzlerce yıldır, ne huzuru ne de mutluluğu toplum olarak bulamadık. Peki, nedenini hiç düşündük mü? Hâlbuki Allah ın bizlere rehber olsun diye gönderdiği, kendi korumasına aldığı Kur’an, elimizin altında. İslam toplumları olarak, namazımızı kılıyoruz, orucumuzu tutuyoruz, anlamadan okusak ta Kur’an ı bolca okuyoruz. Hacca gidebilmek içinde sıraya bile giriyoruz. Hatta birkaç kez gitmenin yollarını
(daha&helliip;)
Yazılarımı okuyanlar bilir, yazdığım yazılarımın bir kısmının konusunu, özellikle bana verilen cevaplar oluşturur. Böylece güncel konuları gündeme getirerek, doğru zannedilen yanlışları konuşup tartışarak, üzerinde düşünülmesine vesile olmaktır amacım. Yine bir yazıma cevap verme nezaketini gösteren kardeşimizin, bana verdiği cevabın bir bölümünü önce yazmak ve daha sonra üzerinde konuşmak istiyorum. (Vahyin önem ve önceliğini anlatırken hadis-i şeriflere o kadar rijit yaklaşıyorsunuz
(daha&helliip;)
KUR’AN VE ŞİDDET -3 Yazımıza kaldığımız yerden ikinci sorumuzdan devam edelim. Kur’an şiddeti bir yöntem olarak benimsemekte kullanmayı teşvik etmekte midir? Daha önce de belirttiğim gibi bu soruya yanıt ararken de sistematik ve bütünsel bir yaklaşımla Kur’an’ı ele almaya çalışacağım. Buradaki asıl amaç Kur’an’ın temelde insanlara tebliğ açısından nasıl bir yöntemi benimsediği, önerdiği, uygun gördüğü ya da esas aldığıdır. Aşağıdaki
(daha&helliip;)
“Örnek Bir Müslüman” dediğimizde ne anlıyoruz? Dünya çapında, Medyanın gücü (!) sayesinde, Müslüman’ın kimliği günümüzde sadece olumsuz “kişiler-olaylar” üzerinden algılanılmaya ve tanıtılmaya çalışıldığı için, örnek bir Müslüman olmanın önemini tam olarak idrak etmezsek bizde tekelci-çıkarcı çevrelerin tuzağına düşmüş oluruz. Bilinçli bir şekilde, Müslüman kimliği, savaşçı/katil, kin/nefret dolu, merhametsiz, akılsız, cahil/ ne dediğini neye inandığını bilmeyen, atam- hocam-şeyhim vs. öyle diyor
(daha&helliip;)
İsa Peygamber’in tekrar Dünya’ya geleceğine dair bu inanç ne kadar zamandır var bilmiyorum ama, insanlar Kuran’daki şu ayetleri okuyup tekrar tekrar düşünmelidirler. Önce şu ayete bakalım ; Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir. (3 Al-i İmran / 185)
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- …
- 136
-