Mezhep taklitçiliğinin dine verdiği zararları Yaşar Nuri Öztürk “Kuran’daki İslam” kitabında şu şekilde açıklamaktadır: “Allah adına yalan uydurmanın bir yolu da mezhepleri din haline getirmek olmuştur. Mezhepler birer din, mezhep imamları tenkit üstü birer peygamber haline getirilince, İslam adıyla ortaya konan karışımın kaçta kaçının Allah’a, kaçta kaçının şuna buna ait olduğunu belirlemek, halk kitleleri için imkan dışına çıkar ve bu
(daha&helliip;)
Çoğu insan kendini evrenin merkezinde sanır. Dünya sadece onun için döner. Güneş sadece onun için doğar. Yıldızlar sadece onun için kandil gibi yanar ve söner… Ne kadar önemli sayarız kendimizi. Çocukken hiç bilmediğimiz hesapları büyüdükçe yapmaya başlarız. İnsan büyüdükçe, bedeniyle birlikte egosu da büyüyormuş. Hatta bedeni bir yerde büyümeyi bıraksa da egosu büyümeyi hiç bırakmıyormuş. Oysa büyüdükçe bir şeyler öğreniyor
(daha&helliip;)
Ebu Hureyre’nin Müslüman olmadan önceki hayatı hakkında kendi anlattıklarından başka bir şey bilinmemektedir. Müslüman olduktan sonra fakirliğinden dolayı Ashabı Suffe’den olduğu kaynaklarda aktarılmaktadır. Müslim’in Fezailus Sahabe’deki 159. bölümünde, Ebu Hureyre’nin sırf karın tokluğuna Peygamberimiz ile beraber olduğu anlatılır. İbn Hazm, sırf Baki bin Mahled’in Müsned’inde Ebu Hureyre’ye ait 5374 hadis olduğunu söyler. Buhari bunlardan 446’sını kitabına almıştır. Ebu Hureyre’nin anlattıklarından,
(daha&helliip;)
Yaşlı Kızılderili reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyordu. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve on iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri köpekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli gözükürken niye ötekinin de olduğunu, hem niye renklerinin
(daha&helliip;)
Geleneksel din anlayışına sahip bazı kimselerin iddiasına göre vakti kaçırılan bir namaz örneğin öğle namazı akşam namazı vaktinde kılınabilir. Oysa Kuran’da bu şekilde bir bilgi yer almaz. Kuran’da namazı vakitli bir ibadet olarak geçer. Buna göre, namaz nasıl vakti girmeden kılınamıyorsa aynı şekilde namazın vakti geçtiyse yine kılınamaz. Örneğin sabah namazının vakti gelmeden kılamadığımız gibi sabah namazının vakti geçince de
(daha&helliip;)
GELENEĞİN DİNLEŞ(TİRİL)MESİ Geleneğe din muamelesi yapmak aklı devre dışı bırakarak hisse teslim olmak ve tahkik yerine taklidi yüceltmektir. Bu sürecin bir sonucu olarak; otoritesi tartışılmayan, peygamberden fazla yetki kullanan, sorgulanamaz binlerce ‘masum’ önder ortaya çıkmıştır! Geleneğe din muamelesi yapmakla Kuran’ın otoritesi kırılmıştır. Hz. Peygamberin vefatından itibaren kültür dinleşmeye başlamış gün geçtikçe de zincirin halkaları kalınlaşmış ve uzamıştır. Çünkü yalanların, hurafelerin
(daha&helliip;)
Üç, beş metre bez imiş, her ölünün hissesi, Esas gaye imanla vermektir son nefesi. Yarına sağ çıkmaktan, nasıl olurum emin? Genç bir delikanlının tabutu geçti demin. Yüklenecek omzuna cenâzen dört kişinin, Hesabı sorulacak mahşerde her işinin. Gençliğine güvenip “Vakit çok erken” derken, Belki “Elvedâ” bile diyemezsin giderken. Ahmet Mahir Pekşen İnsanların büyük çoğunluğu farkında olmasa da ölüm bize sandığımızdan çok
(daha&helliip;)
Bu yazıda tarihselcilerin içinde bulunduğu çelişkilere birkaç örnek yer alacak. Kuran’ı bir kere alıp okuyan birisi bile Kuran’ın defalarca bütün insanlara yöneldiğini, “Ey İnsanlar!” diye seslenişleri içerdiğini anlar. Örneğin Kuran’ın tüm insanlara gönderildiğini anlatan şu ayete bakın: “Ey İnsanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, inananlara doğruyu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir.”(Yunus 57) Ayrıca “Sizi ve kime ulaşırsa,
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 29
- 30
- 31
- 32
- 33
- …
- 531
-