Allah Ne Diyor, Biz Ne Yapıyoruz?

Allah Ne Diyor, Biz Ne Yapıyoruz?

Öyle bir din düşünün ki kutsal kitabı hep birlikte Allah’ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra çekişmeye girip fırkalar (mezhepler) halinde parçalananlar gibi olmayın diyecek ama inananlar bunca fırkaya ayrılıp ayrılığa düşecek ve kendileri gibi düşünmeyenleri din dışı ilan edecekler. Kimi mezhep ve tarikat mensupları, başka mezhep ya da tarikattan olan ve (daha&helliip;)
Kuran’ın En Büyük Şikâyeti Din Temsilcilerinden

Kuran’ın En Büyük Şikâyeti Din Temsilcilerinden

Kur’an’ın önemli bir kısmı, dini temsil edenlerden şikâyetten ibarettir. Bu bize ilk bakışta garip gelebilir, ama Kur’an’daki şirk kavramını düşünüp Kur’an’ın anlattığı biçimde anlarsak şaşkınlığımız ortadan kalkar. Kur’an’ın temel düşmanlardan ve ‘en büyük zulümlerden biri’ olarak gördüğü (bk. Lukman suresi, 13) şirk, ne ateizmdir ne deizmdir ne de dinsizlik. Şirk, varlığını ve kudretini kabul ettiği Allah’ın yanına yedek birtakım ilahlar koyan bir dindir. Ve (daha&helliip;)
İslam Birilerinin Sahiplik İddiasında Buluncağı Bir Din Değildir

İslam Birilerinin Sahiplik İddiasında Buluncağı Bir Din Değildir

Hiçbir insan ve hiçbir grup İslam’ın sahibi ya da temsilcisi değildir. Dinin sahibi Allah’tır. Müslüman, dinini başka kitaplardan değil Allah’ın Kitabı’ndan öğrenir, peygamberlerin örnekliğini kendine örnek edinir. Din Allah’ın dinidir. Dolayısıyla sahipsiz olmadığı gibi sahipsiz kalacak da değildir. Kimse Allah’ın dinine sahip olmaz. İnsanlar ancak Allah’ın rızasına ve dinine uygun bir insan ve inanan olmaya talip olabilirler. İslam, Allah’tan başkasına (daha&helliip;)
Barışı Esas Alın

Barışı Esas Alın

Ey iman sahipleri! Hepiniz toptan barış içine girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. (Bakara Suresi Ayet 208) Üzerinde bulunduğumuz din olan İslâm kelime manası itibariyle ‘selam’ kökünden gelmekte, bu kelime de barış ve esenlik gibi anlamlar ihtiva etmektedir. Yani İslâm dini tam anlamıyla barış dinidir. Pek çok ayette hayra ve barışa yönelik işler yapılması emredilmekte (daha&helliip;)
Güzel Söz Konuşun

Güzel Söz Konuşun

Görmedin mi Allah nasıl bir örnekleme yaptı: Güzel söz; kökü yerde, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzer. O ağaç, Rabbinin izniyle yemişlerini her zaman verir. Allah, insanlara böyle örnekler verir ki, düşünüp ibret alabilsinler. Kötü bir söz ise gövdesi toprağın üstünde destek bulmuş bir ağaca benzer, dayanağı yoktur onun. (İbrahim Suresi, Ayet 24-26) Gerçek bir inanana yakışan şey güzel (daha&helliip;)
İslam, Haksızlık ve Zulüm Karşısında Etkisiz ve Sessiz Kalacak Bir Din Değildir

İslam, Haksızlık ve Zulüm Karşısında Etkisiz ve Sessiz Kalacak Bir Din Değildir

Her anlamda haksızlık ve zulümlerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz. İnsanların katledildiği, yerlerinden ve yurtlarından edildiği, aç ve çaresiz bırakıldığı, en doğal ihtiyaçlarından mahrum kılındığı bir dünyada, Müslümanların da çaresiz ve sessiz kalışlarını izliyoruz. Yeri geldiğinde sayısal çoğunluğumuz ile övünüyor ancak haksızlık, adaletsizlik ve zulümler karşısındaki etkisizliğimiz ve çaresizliğimizi gördükçe gerçekler ile yüzleşiyoruz. Üstelik Müslümanlar olarak kendi içimizde de aynı şekilde (daha&helliip;)
İnananlar Arasında Barışı Sağlayın

İnananlar Arasında Barışı Sağlayın

“Şu bir gerçek ki, inananlar ancak kardeştirler. O halde kardeşleriniz arasında barışı sağlayın ve Allah’tan korkun ki size merhamet edilebilsin.” (Hucurat Suresi Ayet 9-10) Daha önce de ifade edildiği gibi İslâm kelimesi selam kelimesiyle aynı köktendir ve selam da barış ve esenlik anlamlarına gelmektedir. Üzerinde bulunduğumuz dinin özü barışı temsil ediyorken insanların ve de özellikle inanan insanların kavga ve çekişme (daha&helliip;)
İslam, Sevgisizlik ve Merhametsizlik Dini Değildir

İslam, Sevgisizlik ve Merhametsizlik Dini Değildir

Küçük yaşlardan itibaren Allah ile korkutulmuş bir toplumda; Allah’ın sevginin, rahmetin ve tüm güzelliklerin kaynağı olduğu gerçeğinin göz ardı edilmesine şaşırmamak gerekir. Allah’ın sevgisini kaybetmek ile değil, bize ceza verip azap etmesiyle korkutulmuşuz. Bu korku sebebiyle çoğu zaman farkında olmadan, Allah ile olan en doğal sevgi ve güven bağımızı bozmuşuz. Yaptığımız hatalar çocuktur denilerek hoş karşılanmamış ve bazı büyüklerimizden “Allah (daha&helliip;)