Kur’an, bir rahmet kitabıdır. Rahmetten nasipli olmayanlar; söylem, slogan ve iddiaları ne olursa olsun, rahmetin kitabından hayır göremezler. Kendisini ‘İslam âlemi’ diye tanıtan, ama gerçekte İslam’la ilgisi kalmamış bulunan coğrafyalar Kur’an’dan bir hayır görebiliyorlar mı? Türkiye’deki Haçlı işbirlikçisi ‘din baronları’ ve onların ‘vurgun, soygun, hakaret ve iftira çocukları’ rahmetin temsilcisi olabiliyorlar mı? Nasıl olabilsinler! Rahmet kitabı, tüm canlılarda Hakk’ı görüyor;
(daha&helliip;)
Kuran, İslam dininin geçerli olan tek kaynağıdır. Peygamberimiz de sadece Kuran’a uymuş ve onu tebliğ ederek uygulamıştır. Şayet bir kişi dininin gereklerini emir ve yasaklarını öğrenmek ve uygulamak ayrıca Yaratan’ının yüceliğini gereği gibi kavramak istiyorsa anladığı dilde Kuran okumalı ve Allah’ın mesajına şahit olmalıdır. Kuran okunmak için gönderilmiştir. Manasının anlaşılması esastır. Sürekli olarak okunması insanın manevi ve dünyevi hayatını düzene
(daha&helliip;)
“Oku”mak; harfleri birleştirerek ses çıkarmak değildir ! Anlama, bilme, öğrenme, kavrama ve tanımlama ile sonuçlanmayan fiil okuma değil, olsa olsa “telaffuz” yani, harfleri sese dönüştürmedir. “Kelime”ler muhatabında bir “tesir (etki) oluşturan” ve “bir eyleme sürükleyen” harf demetleridir. –mytie- harfleri siz de bir etki doğuruyor mu ? Ya –yetim- ? Gözünüzde bir damla yaş dışarı çıkmaya ısrar ediyor ya da eliniz
(daha&helliip;)
Kur’an-ı Kerim bence insanın kullanma kılavuzudur. Nasıl ki her şeyin çalıştığını gösteren kurallar varsa Kur’an-ı Kerim’de insanın nasıl çalıştığını gösteren kullanma kılavuzudur. Peki günümüzdeki insanlar ne yapıyorlar? Bilmediği bir dilde neredeyse her gün okuyorlar fakat ne anladığını sorunca cevap yok. ALLAH bize Kur’an-ı Kerim’i anlayıp nasıl davranmamız gerektiğini belirtiyor fakat biz ne yapıyoruz, ALLAH’IN sözlerini ona tekrar okuyoruz. Bir diğer
(daha&helliip;)
Bunca zaman öğretilen Din’de Kuran ancak Hadis i Şerifler üzerinden anlaşılan bir Kitaptır. Olabildiğince Kuran okumamaya çalışan bu Ümmet, hocalar ne diyorsa ona iman ediyorlar. İsterseniz bir bakalım Kuran hocalara karşıt bu soruya ne cevap vermiş: Nahl suresi. 89.: .…Sana bu Kitap`ı indirdik ki her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun. Nisa
(daha&helliip;)
Bir insan düşünün ki, 50 sene boyunca bir kitap okusun ve okuduğu kitaptan tek kelime anlamasın. Yarım asır… Ömrü o kadarına yetiyor, bir milenyum da yaşasa, yine okuyacak ve yine anlamayacak. Bu çıldırmışlığı târif etmeye kelimeler yetmiyor. Akılsızlığı, başka hangi eylem bu kadar güzel örneklendirebilir ki? Bir açıklaması olmalı bunun. Arapçayı kutsamak ve onu dokunulmaz olarak görmek mi? Yoksa zır
(daha&helliip;)
Aklıma Takılır hep.. Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’un Türkçe yazdığı kitapları Çinliler Çince, Almanlar Almanca, İngilizler İngilizce okursa anlayabilirler değil mi?.. Nasıl ki biz Türklerin dünyaca ünlü yazarlar Tolstoy’un yada Dan Brown’un romanını anlayabilmemiz için Türkçe okumamız gerektiği gibi.. Biraz daha açayım meseleyi. İngilizce bilmeden İngilizce, yada Almanca bilmeden Almanca bir kitabı okumak sizce okumuş olmaya yeter mi? Farz edin
(daha&helliip;)
Dün cuma namazında hutbede hoca Kuran okumanın sünnet olduğunu söyledi. Gerçekten de Müslümanlardaki mezhep kaynaklı yaygın inanış Kuran okumanın sünnet olduğu yani peygamberin bunu yaptığı, bizim ise yapmamız durumunda sevap olacağı ancak zorunlu olmadığı ancak Kuran okunurken dinlemenin farz olduğu şeklindedir. 7 – Araf Suresi – 204. Kuran okunduğu zaman, onu dinleyip kulak verin ki merhamet edilesiniz. Yukarıdaki ayette
(daha&helliip;)