Meryem 42 Hani, babasına demişti ki: “Babacığım; işitmeyen, görmeyen, sana hiçbir yarar sağlamayan şeylere niçin kulluk ediyorsun?” İbrahim’in babası belki taştan bir puta tapıyordu. İşitmeyen, görmeyen ve ona hiçbir yarar sağlamayan bir puta. Günümüzdeki putlar taştan birer heykel değil. Artık putlar çok çeşitli para, mevki, hırslarımız ve hatta çocuklarımız. Allah’ın insanı darlıkla ve bollukla sınadığını unutup para ve mevki için
(daha&helliip;)
Bid’at, dine sonradan sokulan uydurmalar, türedilikler demek. Sokuşturmalar çok yoğunlaşınca dinin belirgin niteliğini artık dinin esası değil, bid’atlar temsil etmeye başlar. Ve öyle bir noktaya gelinir ki, dinin aslını gündeme getirenler ‘‘türedilik, sapıklık’’la itham edilir. Çünkü gerçek dinin adı altında yeni bir ‘‘bid’atlar dini’’ oluşmuş, gerçek din boğulmuştur. Günümüzde İslam dininin başına gelen işte budur. Bunun içindir ki bugün, gerçek İslam’a ulaşmak isteyenlerin ilk
(daha&helliip;)
Tesbihat; varlıkların, Allah’ın (ağaca, güneş, rüzgara, canlılara, meleklere…) verdiği misyon doğrultusunda sürekliliğini devam ettirmesidir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah tarafından yaratılmış ve onlar Allah’ı tespihe kodlanmıştır. Başka bir deyişle, Allah göklerde ve yerde olanları nasıl ve ne üzere dizayn ettiyse, onlar varlıklarını o şekilde devam ettirmektedir ve bu eylem o varlıkların tesbihidir. Biz insanlar için tesbihat; kainattaki iradesiz
(daha&helliip;)
Mevlana eserlerinden biri olan Fihi Ma Fih’in 18. Bölümünde, Kuran’ı anlamadan okuyanlara yönelik sert eleştirilerde bulunmaktadır. Mevlana, kendisine, bir hafızın Kuran’ı doğru okuyup okumadığı sorulduğunda şunları söyler: Bu hafız, Kuran’ı doğru okuyor. Evet! Kuran’ın suretini doğru okuyor. Fakat anlamından haberi yok. Esasen, onun anlamı kendisine anlatılmış olsa, kabul etmez ve yine körü körüne okur. Bu, şuna benziyor: Adamın biri, eline
(daha&helliip;)
İslam’da reform olmaz çünkü Allah, Maide Suresi 3. Ayette belirttiği üzere dinimizi tamama erdirmiştir. İslam dininde var olduğu sanılan ama esasında var olmayan bu olgular dinin ulaştığı kültür, ırk, tarihsel ve geleneksel harmanlamayla o zamanın bilge olduğu iddia edilen kişileri tarafından farklı yorumlanması sonucu ortaya çıkmıştır. Yani bu anlayışlar dinin kendisi değil farklı yorum ve kabullerdir. Dinin kendisi değil ancak
(daha&helliip;)
Allah, birçok ayette Kuran’ın nasıl bir kitap olduğunu açıklamaktadır. Bu yazıda konuyla ilgili bütün ayetleri incelemeyeceğiz. Sadece çok az bir kısmına değineceğiz. Ayrıca sadece doğrudan Kuran’ın nasıl bir kitap olduğunu değil, dolaylı olarak da Kuran’ın nasıl bir kitap olduğunu aktarmaya çalışacağız. Şimdi bu ayetleri inceleyelim. Kuran, bütün insanlara bir bildiridir. İlgili ayet şöyledir: “De ki: ‘Sizi ve ulaştığı herkesi uyarmak
(daha&helliip;)
Allah’ın elçileriyle ve elçilerin insanlara bildirdikleri ayetlerle dalga geçildiği ve elçilere deli damgası vurularak ayetlerin geçersiz hale getirilmeye çalışıldığı Kuran’da yer almaktadır. Bunlar tarihin bir döneminde olmuş bitmiş şeyler değildir. Günümüzde de internet ortamında, sosyal medya sitelerinde Allah’la, Muhammed Peygamberle ve Kuran’da yer alan ayetlerle dalga geçildiğine sıklıkla şahit oluyoruz. Onlar, akılla etkisiz hale getiremedikleri Kuran’ı, alaya alma ve dalga
(daha&helliip;)
Kuran ve psikoloji yazı serimizde Kuran’a göre bir Müslüman’da olması gereken erdemleri ve yasaklanan kötü karakter özelliklerini incelemeye devam ediyoruz. İnsanlar arasında ve toplumda kötülüğü değil iyiliği egemen kılmak adına her bireyin iyi karakter özelliklerine sahip olması gerekmektedir. Bunun yanı sıra her bireyin, kötü karakter özelliklerinin de bilincinde olması ve bunlardan uzak durması gerekmektedir. Kuran’da bireyin karakterini inşa eden birçok
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- …
- 136
-