Bilindiği gibi Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm dinleri içinde çeşitli mezhepler ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkmıştır ifadesi rastgele seçilmiş bir ifade değildir. Mezheplerin durumu tam da bunu ifade etmektedir. Çünkü söz konusu dinleri getiren peygamberlerin hayatlarında da beraberinde getirmiş oldukları kutsal kitaplarda da sonradan ortaya çıkan bu mezheplere atıf yoktur. Bu ise mezheplerin ilahi değil insani bir oluşum ve ayrım olduğunu göstermektedir.
(daha&helliip;)
Kuran sunduğu iman, koyduğu ilkeler, emirleri, yasakları, tavsiyeleriyle zihinleri inşa etmektedir. Unutmamalıyız ki bu zihin inşası 7. yüzyılda insanlara ulaşmış bir kitap ile olmaktadır. Önceden ele alınan, Kuran’ın, insanların hayatının merkezine Allah’ı koyması, olağanüstülükleri, tarihte oynadığı rol ve anlam vermesi gibi önemli özelliklerinin yanına Kuran’ın çağını aşan şekilde zihinleri inşa etmesini de eklemeliyiz. Gerçekten de Kuran, insanlarla buluştuğu çağda, o
(daha&helliip;)
Ân oluyor bir garip duyguya varıyorum; Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum?… Necip Fazıl Kısakürek Amaçsız yaşayamaz insan. Boş ve faydasız şeyler dahi olsa az çok bir takım hedefler koyar kendine yaşamı içinde. Hep bir şeylere ulaşmaya, bir şeyleri elde etmeye çalışır durur. Hep bir arayışta, bir şeylerin peşinde bulur kendini. Çoğu zaman sorgulamaz bile hedeflerini. Elde edeceği şeylerin
(daha&helliip;)
Allah, kulluğumuzdaki samimiyetimizin ortaya çıkması için çeşitli sınavlardan geçirir bizi. Bazen zorluklarla karşılaşır, ne yapacağımızı bilemez ve işin içinden çıkamayız. Güç yetiremediğimizi anladığımızdaysa içtenlikle Allah’ın destek ve yardımına sığınırız. O an öyle hissiyatı güçlü bir şekilde teslimiyet duyarız ki Allah’a, neredeyse içinde bulunduğumuz durumdan memnun olacak hale geliriz. Bazen sözlerimiz boğazımıza düğümlenir, bazen de gözyaşı dökeriz. Allah, kullarına olan rahmet
(daha&helliip;)
Yaşlı Kızılderili reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyordu. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve on iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri köpekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli gözükürken niye ötekinin de olduğunu, hem niye renklerinin
(daha&helliip;)
Peygamberimiz ve 4 halife döneminde, Kuran dışında dini bir kaynak yoktu. Mezhepler de olmadığı için insanlar mezheplere bağlı olmadan doğrudan Kuran’a bağlıydılar. Kuran’ın belirttiği şekilde dini yaşar, Kuran’ın serbest bıraktığı konularda kendi beğeni, örf ve alışkanlıklarına göre hareket ederlerdi. Kimse ben Sünniyim, Hanefiyim, Şafiyim, Şiiyim, Aleviyim, Caferiyim şeklinde görüş belirtmiyordu. Onlar “Müslümanım” diyor, rehberlerini Kuran görüp, bununla yetiniyorlardı. Hatta Peygamberimiz’in
(daha&helliip;)
İçinde bulunduğumuz imtihan dünyasında çeşitli şeyler ile sınamadan geçiriliriz. Başımıza gelen her şeyin bu dünyada ilk defa bizim başımıza geldiğini sanma ve neden ben diye sorma hatasına düşeriz her defasında. Bazen hatalarımız bazen de kulluktaki kararlılığımız ortaya çıksın diye sınanırız: “Size gelip çatan her musibet ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoklarını da affediyor.” (Şura Suresi 30). Yine Allah’ın izni olmadıkça başımıza
(daha&helliip;)
Yukarıdaki ayetlerden Kuran’ın detaylı, etraflıca, türlü türlü şekillerde dini konularda gerekli olan tüm açıklamaları yaptığını, bunu da Kuran’ın kendisinin söylediğini görüyoruz. “Kuran başka kitaplara gönderme yapar, Kuran ana kitaptır, detayları başka kitaplardan öğreniriz” demek; tüm bu ayetlere karşı çıkmak, bu ayetleri yok saymak demektir. Aynı şekilde “Kuran’dan dini anlayamayız” tipi izahlar da Kuran ile çelişir. Kuran’ın izahlarına göre iman edenler,
(daha&helliip;)