Kuran’ı Arapçasından Dinleyelim, Anlamasak da Olur, Bol Bol Sevap Alalım!

Kuran-ı Kerim mezarlıklara ve özel günlerde-aylarda hatim indirilmesi gibi durumlara çok güzel bir şekilde hapis edilmiştir. Bakara ; Kuran-ı ölülerin arkasından okunan bir kitap haline getirmeyin. Diyor mu rabbimiz? Diyor.. Özellikle hepimiz küçüklükten yaşamışızdır aynı şeyleri.Camiye giderzi,kuran-ı tecvidli öğreniriz.Annem oğlum\kızım oku da dinleyelim,ağlayalım vs. gibi anılar..Ev halkı yanlışı bilince o şekilde büyütülüyoruz sonuçta.Şimdi hatırlıyorum da o zamanları sadece gülüyorum yani..Bir (daha&helliip;)

Meryem Anamızın Aslında Evli Olduğunu Söyleyen………

Geçen akşam bir televizyon sohbetinde, Sayın İhsan Eliaçık, Hz. İsa konusunu anlatırken,  Hz. İsa nın aslında babasız doğmadığı, Meryem anamızın evlendiği, ama bu evliliği Yahudi hahamlarının kabul etmediği için, babasız yakıştırması yapıldığını anlattı. Doğrusu bu sözlere ben çok şaşırdım. Bu konuya tekrar bakma ve bir yazı yazma gereği duydum. Çünkü hepimiz beşeriz yanılabiliriz. Konuyu Kur’an ayetlerinden, birlikte araştıralım. Ali İmran (daha&helliip;)

Kısas’taki Rahmete Farklı Bir Bakış Açısı…

“Ey temiz akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.” Bakara 179 Ülkemizde yakın zamanda tartışılan “idam cezasının geri getirilmesi” meselesine baktığımızda, işlenen suçların vahşeti karşısında toplumun bir kısmında idam cezasının gerekliliği anlayışının canlı olduğunu görmekteyiz.  Hem ülkemizde hem de dünyada idam cezalarının çoğunlukla siyasi suçluları bertaraf etmek için kullanıldığını bir kenara not ettikten sonra, ölüm cezalarının (death (daha&helliip;)

Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler ve İnananlar!

Dini savaş ve nefret aracı yapmayın. Din dünyadakileri öldürtmek için değil Adem’den beri aynı kaynaktan insanları barış (islam, esenlik, selamet, güven, emniyet) içinde yaşatmak için Allah tarafından gönderilmiştir…[1] Kişisel menfaatler ve dünyevi çıkarlar uğruna yaptığınız zulümleri, savaşları Allah adına yaptığınız söylemeyin bari… Allah’a iftira atmayın! Müslüman, Hristiyan ya da Yahudi olmanız ya da başkaca inançlar taşımanız sizi üst sınıf ve (daha&helliip;)

Elçi, Resul ve Nebi, Peygamber Farkı…

Çok çarpıtılan başka bir konu daha. Resul ve Nebi arasındaki fark, geleneksel inanca/kaynaklara göre Kuran’a aykırı olarak; Nebilerin kitap verilmeyenlerden , Resullerin ise kitap verilenlerden oluştuğundan bahseder. Tabii ki bizim için tek kaynak olan Kuran’a baktığımızda aslında olayın çok daha farklı ve derin olduğunu görürüz. Elbette bizler de insan olduğumuz için ben bu konuda yanlışlık yapmış olabilirim. Fakat şu bir (daha&helliip;)

Gazze…

4. Sure (Nisâ Suresi), 49. Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Hayır! Allah dilediğini temize çıkarır ve kendilerine kıl kadar zulmedilmez. 60. Sure (Mümtehine Suresi), 9. Allah, sizi ancak, sizinle din konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek verenleri dost edinmekten men eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir. Müslümanların bile Müslümanları katlettiği şu devirde, İsrail’in (daha&helliip;)

Resul = Elçi…

Bir zamanlar Osmanlı Padişahı başka memleketlere haber göndereceği zaman ELÇİ ler gönderirdi. ELÇİnin gittiği ülkede hiç kimse bu ELÇİ ne yer ne içer , kiminle yatar kiminle kalkar. neler yapar diye merak etmez sadece Osmanlı Padişahı ne istiyor,savaş kararımı var yada ülkenin hayrına bir gelişmemi var diye merak ederdi. Çünki ELÇİ Onu kim gönderdise onun buyruklarını getirirdi. Yani ELÇİ göndereni temsil (daha&helliip;)

Şirk ve Mezarlık Kardeşliği…

Hangi yatır, hangi türbe “kaça kaç” veriyor? Hangisi  “koca”sı olmayana koca, “işi” olmayana iş buluyor? Hangisi “jinekolog”, hangisi “psikolog”? Hangisi “KPSS”ye, hangisi “ÖSSY”ye bakıyor? Her işe ölülerin baktığı, cesetlerin iktidar olduğu, türbelerden yönetilen bir toplum! Alın size “Mezarlık Kardeşliği” Korku filmi falan değil, GERÇEK… Ölülerin egemen olduğu bir toplumda yaşıyoruz. Her işe onlar bakıyor, her kapıyı onlar açıyor… Genci, yaşlısı, erkeği, (daha&helliip;)