Kuran ve İnşa Ettiği Zihin – Adalet

Kuran ve İnşa Ettiği Zihin – Adalet

Kuran sunduğu iman, koyduğu ilkeler, emirleri, yasakları, tavsiyeleriyle zihinleri inşa etmektedir. Unutmamalıyız ki bu zihin inşası 7. yüzyılda insanlara ulaşmış bir kitap ile olmaktadır. Önceden ele alınan, Kuran’ın, insanların hayatının merkezine Allah’ı koyması, olağanüstülükleri, tarihte oynadığı rol ve anlam vermesi gibi önemli özelliklerinin yanına Kuran’ın çağını aşan şekilde zihinleri inşa etmesini de eklemeliyiz. Gerçekten de Kuran, insanlarla buluştuğu çağda, o (daha&helliip;)
Sorgulanmamış Bir Hayat Yaşanılmaya Değer Değildir

Sorgulanmamış Bir Hayat Yaşanılmaya Değer Değildir

Ân oluyor bir garip duyguya varıyorum; Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum?… Necip Fazıl Kısakürek Amaçsız yaşayamaz insan. Boş ve faydasız şeyler dahi olsa az çok bir takım hedefler koyar kendine yaşamı içinde. Hep bir şeylere ulaşmaya, bir şeyleri elde etmeye çalışır durur. Hep bir arayışta, bir şeylerin peşinde bulur kendini. Çoğu zaman sorgulamaz bile hedeflerini. Elde edeceği şeylerin (daha&helliip;)
Nuh Tufanı’nın Kaynağı Gılgamış Destanı mıdır?

Nuh Tufanı’nın Kaynağı Gılgamış Destanı mıdır?

Yine ateistler tarafından sıkça dile getirilen bir diğer konuyla ilgili yazacağım. İddia o ki Tevrat’ta ve sonrasında da Kur’an’da geçen Nuh Tufanının kaynağı Gılgamış Destanıdır. Gılgamış Destanında da tanrıların yeryüzünü bir tufanla cezalandırdığı herkesin malûmudur. Burada sorulması gereken soru Kur’an’a göre bu tufan ilk defa Tevrat’ta mı geçiyordu? Kur’an’a göre Nuh kavminin ve diğer kavimlerin başlarına gelenler ilk defa kutsal (daha&helliip;)
“Dini Yaşayanlar Genelde Gelir Seviyesi Düşük Kimseler O Halde Din Önemsizdir” Söylemine Dair

“Dini Yaşayanlar Genelde Gelir Seviyesi Düşük Kimseler O Halde Din Önemsizdir” Söylemine Dair

Özellikle ülkemizde Allah’ı ve ayetlerini gerektiği gibi takdir edememiş ve kendilerini ‘elit’ kişiler olarak değerlendiren bazı kimselerin inancının gereklerini yerine getirmeye çalışan kişileri, okumamış, gelir seviyesi düşük, görgüsüz ve cahil insanlar olarak değerlendirdikleri görülür. Günümüzde sayıları azalmış olsa da halen daha bu şekilde önyargılara sahip kişilerle karşılaşmak mümkündür. Söz konusu kişiler sırf bu gibi önyargıları sebebiyle Allah’a ve dine gereken (daha&helliip;)
Kuran ve İnşa Ettiği Zihin / Zayıfı Korumak

Kuran ve İnşa Ettiği Zihin / Zayıfı Korumak

Kuran sunduğu iman, koyduğu ilkeler, emirleri, yasakları, tavsiyeleriyle zihinleri inşa etmektedir. Unutmamalıyız ki bu zihin inşası 7. yüzyılda insanlara ulaşmış bir kitap ile olmaktadır. Önceden ele alınan, Kuran’ın, insanların hayatının merkezine Allah’ı koyması, olağanüstülükleri, tarihte oynadığı rol ve anlam vermesi gibi önemli özelliklerinin yanına Kuran’ın çağını aşan şekilde zihinleri inşa etmesini de eklemeliyiz. Gerçekten de Kuran, insanlarla buluştuğu çağda, o (daha&helliip;)
Uydurulan Dindeki Koşulsuz Teslimiyet

Uydurulan Dindeki Koşulsuz Teslimiyet

Bir öğretiyi doğru olarak anlamak ve yaşamanın yolu o öğretinin kurucu metniyle mümkündür. İslam’ın kurucu metni de Kuran’dır. Hz. Peygamber ve sahabe İslami bilinci Kuran’dan öğrenmiştir. Bunun içinde Kuran bir Müslüman için başvuru kitabı değil başucu kitabı olmalıdır.İlk dönem İslam toplumu Kuran’ın öğretileri ve Resulün örnekliğini yaptığı uygulamalarla belirginleşmişti. Toplumun Kuranî değişim sürecini yaşayarak kendisini değiştirmesi (Rad13:11) ile ortaya çıkan (daha&helliip;)
Neden Ben?

Neden Ben?

Hoştur bana senden gelen… İster ağlat, ister güldür, İster yaşat, ister öldür, Âşık Yunus sana kuldur, Kahrın da hoş, lütfun da hoş… Yunus Emre İnsanların büyük çoğunluğu başına bir kötülük ya da üzücü bir olay geldiğinde hemen Allah’a “Neden ben?” ya da “Ben bunu hak edecek ne yaptım?” diye sorar. “Neden ben?” diye sorma kendine. Neden sensin, sen! İnsanların başlarına (daha&helliip;)
Yaşam Sigortası

Yaşam Sigortası

Sen benden daha gençsin, ama ne önemi var? Ölüm yılları hesaba katmaz, ölümün seni nerede beklediği bilinmez: Bu yüzden sen her yerde bekle onu. Seneca Doğal olarak herkes iyi bir yaşam sürmek ister. Hatta pek çoğumuz farkında olarak ya da olmayarak kırk yılımızı harcarız; emekliliğimizde rahat etmek uğruna. Gelecek ile ilgili endişeler duyarız hep. Aman sonum kötü olmasın, kimseye muhtaç (daha&helliip;)