About the Author
Author

metinlone

KUR’AN, SEMAVİ KİTAPLAR VE “ESKİLERİN MASALLARI”

İnançsızların çokça dile getirdikleri bir iddia vardır. Kur’an’ın aslında Tevrat, İncil hatta Avesta gibi ondan önceki kitap ve kaynaklardan alıntı olduğunu söyleyip dururlar. Hatta işi daha da ileri götürüp neredeyse tüm semavi dinlerin kaynaklarını Sümer yazıtlarına dayandırırlar.[1] İnançsızlık gözlerini ve akıllarını o kadar köreltmiştir ki, aslında bu iddialarının onların niyetlerinin aksine Allah’ın varlığına ve dinin doğruluğuna çok sağlam ve koparılmayacak/red (daha&helliip;)

OKU-1

    Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı asılıp tutunandan (alak’tan) yarattı. Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle (yazmayı) öğreten Rabbin, en büyük kerem/cömertlik sahibidir. (Sakın okumazlık etme!) Çünkü insan, muhakkak azıtır! Kendisinin (artık ihtiyacı yokmuş gibi görmekle) muhtaç olmadığını zannettiği için… 96/1-7 1 Eğer dünya üzerindeki canlılar arasında insan olmanın değerini ve özelde kendi değerini anlamak istersen “Bir zamanlar Rabb’in (daha&helliip;)

AKIL, HAYAT VE DİN ÜZERİNE-2

Bir önceki yazımda özellikle vahyi red eden ve din olmadan salt akılla insanın bilgiye, özgürlüğe ve mutluluğa ulaşabileceğini savunan materyalist görüşlerin ışığı ile evrene bakmış ve bu ışık doğrultusunda yaşam süren insanoğlunun durumunu fotoğraflamaya çalışmıştım. Din ve Allah gerçeğini red ederek evreni bir takım belirsiz şartlara ve tesadüflere bağlayan ve bunu da akla dayandırdığını iddia eden görüşlere göre insan özetle (daha&helliip;)

AKIL, HAYAT VE DİN ÜZERİNE – 1

Özellikle 18. yüzyıl Avrupa Hıristiyan dünyasını etkileyen ‘Aydınlanma’ kavramı Immanuel Kant’a göre “insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin-olmayış durumundan kurtulup aklını kendisinin kullanmaya başlamasıdır”. Buna göre kısaca Aydınlanma, aklın egemenliğinin onaylanması, insanın kendi aklından başka bir yol göstericisinin olmadığının öne sürülmesidir, denilebilir. Bu yönüyle aydınlanma felsefesi, özelde Hıristiyan dinine ve vahye karşı bir tavır almıştır. Her ne kadar (daha&helliip;)

AÇLIKTAN ÖLMEK VAR MI?

“Yeryüzünde hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, onun rızkını vermek Allah’a ait olmasın.” (Hûd, 11/6) Rızkın mahiyeti nedir? Bu konuyu incelerken öncelikle “rızk” kavramını ele almak yerinde olacaktır. Evvela rızk nedir? Rızk deyince birçok insanın aklına ilk başta yiyecek ve içecek gelmektedir. Aslında “rızk” kavramı bundan daha geniş bir anlam taşımaktadır. Bu anlamda rızk, bir canlının yaşamını sürdürebilmesi için gerekli (daha&helliip;)

BİLİM VE DİN ÜZERİNE

İnsanlar –başkasına hakaret içermediği ve suça teşvik amaçlı olmadığı sürece-  fikirlerini, düşüncelerini açıklamakta ve kendini ifade etmekte özgürdürler ve özgür olmalıdırlar. Aynı ilke din ve inanç konusunda da geçerlidir. Kimse bir başkasını herhangi bir dine, inanışa, görüşe inanmaya zorlayamaz. Bu zorlama şiddet yoluyla olamayacağı gibi fikirsel şiddet, çarpıtma, yanlış yönlendirme ve baskı yoluyla da olmamalıdır. Zaten zorlama yoluyla meydana gelen (daha&helliip;)

ATEİZM YANILGISI-8

KÖTÜLÜK PROBLEMİ ÜZERİNE-3 Kötülük problemi üzerine önceki iki yazımı okuyanların şöyle bir itirazda bulunacaklarını biliyorum. “Teist düşüncedeki cennette kötülük adına hiçbir şey olmadığını iddia ettiğinize göre burada ileriye sürülen mantık geçersiz olur.  Zira ileri sürülen argümana göre mademki insanın, hayatın değerini ve kıymetini anlayabilmesi ve gerçek anlamda özgür iradeli bir birey/kişilik olabilmesi göreceli hakikatlerin ortaya çıkmasına; göreceli hakikatlerin ortaya çıkması (daha&helliip;)

ATEİZM YANILGISI-7

KÖTÜLÜK PROBLEMİ ÜZERİNE-2 Son yazımızda “evrendeki kötülük problemi” üzrerine “insan-akıl-bilgi-Allah’ın özellikleri” kavramları üzerinden kısa bir giriş yapmıştık. Girişte özetle şu sonuçlara varmıştık. –          Evrende görünen kötülükten yola çıkılarak Allah’ın olmadığına dair akıl yürütülemez. Zira aksi taktirde bunun tersi olan –Ateizm tarafından tamamen tesadüfi ve mekaniksel işlevler statüsüne indirgenen- evrende “rahmet, şefkat, merhamet, yardımseverlik” gibi iyiliklerin bulunması da bunları irade eden (daha&helliip;)