İnsanların imtihan olmaları için onları kötüye yöneltecek bir güç olarak vardır iblis. Düşünün ki, şeytanın vesveseleri ve benlik olmasa insan hiç günah işlemez ve imtihanın anlamı kalmaz. İblisin bu isyanı insana olan kıskançlığındandır. Allah’a isyan etmemiş, sadece Allah’ın ondan üstün kıldığı insana öfke duyarak insanları kötülüklere sürükleyeceğini bildirmiştir: Nisa suresi 119. ayet: Yemin olsun, onları saptıracağım, onları kuruntulara/hurafelere/anlamını
(daha&helliip;)
Bir takım araştırmalarından, okuduğu kitaplardan sonra samimi bir insanın Allah’a inanmaması bence mümkün değildir. Bilim dünyasındaki çoğu kişinin ateist olduğu düşüncesi de son derece yaygın ama tamamen yanlıştır. Ateistlerden çok daha fazla bilim insanı, araştırmacı Allah’a inanmaktadır ancak ateistlerin gerek medyada gerekse internet ortamında çok aktif ve görünür olmaları nedeniyle sayılarının çok olduğunu zannederiz. Allah’a inananların çok büyük kısmı (bilim insanlar
(daha&helliip;)
Üniversite sınavına hazırlanan bir öğrencinin arkadaşına dert yandığı üzüntülü bir ana tanık oldum geçenlerde. Hayatının çok karışık bir döneminde olduğunu, başını kapatmanın dinde her şey olduğunu sanarak kendisini kapanma konusunda baskı altına alan bir tarikat çevresinin bulunduğunu anlatıyordu. Kuran’ın içeriğiyle değil de şeyhlerin fetvalarıyla daha çok meşgul olan bu zihniyetin baskı ve düşünceleri öylesine etkili olmuş ki, zavallı öğrenci günah
(daha&helliip;)
İçki, uyuşturucu gibi maddeler “hamr” ifadesiyle yani aklı örten anlamıyla Kuran’da geçer. İçki içmekle ilgili dinimizin hükümlerini sanırım dindar insanlar arasında bilmeyen pek yoktur. Tekrar tesistir anlayışıyla yine de birkaçını yazalım: Bakara Suresi 219: Sana uyuşturucuyu/şarabı ve kumarı sorarlar. De ki: “Bu ikisinde büyük bir günah vardır; insanlar için çıkarlar da vardır. Ama onların kötülüğü yararlarından çok daha büyüktür.”
(daha&helliip;)
Durmadan ve hızlı bir şekilde konuşan ve bana çok önemli bir fırsatı kaçırıyormuşum gibi hissettirmeye çalışan satış temsilcisinin anlattıkları aslında ilk balışta pek de kötü görünmüyordu. Bireysel emekliliğin faydaları ve neden bu sisteme dahil olmam gerektiğine dair bir sürü neden sıraladı. Beni para biriktirmeye teşvik ediyormuş, ödediğim primlerin bir kısmı vergiden düşülecekmiş, profesyonel fon yöneticileri sayesinde paramı kendim değerlendirdiğimde ulaşamayacağım
(daha&helliip;)
Bir bayan arkadaşım Kuran’dan aşağıdaki ayeti örnek gösterip neden kadınların erkeklerden daha aşağı bir seviyede tutulduğundan dert yanıyordu. Bakara suresi 282: Ey iman sahipleri! Belirli bir süre için birbirinize borç verdiğinizde onu yazın. Aranızda bir yazıcı adaletle yazsın. Yazıcı, Allah’ın kendisine öğrettiği şekilde yazmaktan kaçınmasın, yazsın. Borç altına giren kişi de onu kayda geçirtsin ve Rabbinden korksun da borcundan
(daha&helliip;)
Sevgililer günü yaklaştıkça insanların çoğunun düşündükleri acaba sevgilime hangi hediyeyi alsam, nasıl bir yerde kutlama yapsak, geçen yıllardan farklı ve eğlenceli ne yapabiliriz gibi şeylerdir. Bir kısım insan, çoğunlukla erkekler, sevgililer gününün ekonomiyi canlandırmak için uydurulan özel günlerden biri olduğunu idda ederek bu günü kutlamayı protesto eder. Bir kısım da, sevgilisi olmayanlar, her yıl bu gün geldikçe hüzne kapılır ve
(daha&helliip;)
Kabul etmesi ve anlaması gerçekten zor ama dinimiz büyük bir kitle tarafından 1500 senedir yanlış uygulanıyor. İnsanlar geleneğe ve atalarının uygulamalarına o kadar bağlanıyorlar ki gerçeği anlamak için akıl ve mantık süzgecini kullanmayı devre dışı bırakıyorlar. Oysaki bu anlayış Kuranda sürekli eleştirilmektedir. Bakara suresi 170: Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun!” dendiğinde: “Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız.” derler. Peki, ataları
(daha&helliip;)